“VAYNAX XAN”
“Marshalla Dottagh”,
Şimdi kalpağı önünüze koyup; savunma ve direniş konusunda söylenecek her ne varsa, o müthiş karşı duruşa dair herşeyi; sürece tanık olan dostlarına ve hatta düşmanlarına söyletebilmiş bir halk düşünün.
Birikimi, belgeleri, hafızası yakılmış, yıkılmış, değiştirilmiş, yok edilmiş. Can derdinden başka birşey düşünemediği zamanlarda; paha biçilemez tarihi eserleri farklı farklı müzelerde menşei belirsiz diye sergilenmiş, öyküleri, efsaneleri uyduruk kitaplarda başka başka halklara mal edilebilmiş…
Şimdi kalpağı önünüze koyup;
defalarca soykırıma ve sürgüne uğramış bir halk düşünün… Nedenleri ve niçinleri… Biçimleri…
Uğradığı talanlardan kalanlarına; politik geçinen komşularınca, ve hatta yüzyıllardır kardeş geçindiklerince el konabilmiş… Yerlerinin, yurtlarının adları değiştirilmiş… Birileri fırsat bulduğunca; onlara ait herşeyi zilliyeten sahiplenmiş.
Şimdi kaldıysa eğer süs olsun diye bir yerlerde, kalpağı önünüze koyup; bir halk düşünün; değişik ülke adları ve bayrakları altında bu kez;
savaş sahneleri dışındaki alanlarda; bilimde, sporda, sanatta, siyasette mesela… Dünya çapında, ülke çapında ünlenebilmiş mi, mesela birileri?
Bir halk düşünün; dostluk adına budaktan gözünü esirgemiyor diye; sanki hayatında savaştan ve yokoluştan başka hiçbir şeyi yokmuş gibi… Yaftalarla başbaşa bırakılmış bir halk, özellikle son zamanlarda daha çok!
Bir halk ki:
“Ma al… Ma al… Ma al” diyen ve çoğunlukla acılardan beslenmemeye çalışan, “ağlamayacağız!” diye dimdik durabilen… Binyıllardır buyruk almaya gelmemiş…
Sözü çok uzattık… Biliyorum, konuşmayıp yaparak gösterebilen bir gelenekten gelenlere bu kadarı fazla.
Daha neler neler…
Ne dersiniz, şimdi yaraları sarıp birbirine sahip çıkma, yok edilmiş hafızayı toparlama zamanı gelmedi mi, sizce de?
Şimdi kalana sahip çıkıp kendi gerçeği ile kucaklaşma zamanı gelmedi mi?
Şimdi kadim olanı öne çıkarıp da daha fazla sahiplenmek, kendine ait olanı daha yoğun yaşamak ve yaşatmak zamanı?
Şimdi birlik, şimdi bütünlük içinde yeniden “marshalla” zamanı?
Savaş dışındaki sahnelerde neler olup, neler olmadığınızı gösterme zamanı gelmedi mi daha? Bizimle oynayan, bizimle görünüp aslında hiç olmamış birilerini elimizin tersiyle; itme zamanı?
“Dosta dostluğu, düşmanlık ilan edene, savaş dışında bir yol bulup pişmanlığı öğretme zamanı gelmedi mi?
“Marsha ayl!”
Lecha Kaskiyev